Yorulmuştu demirci
Yanaklarının kemikleriyle dövmüştü sanki
Yılların demirini.
Çökmüş yanakları, solmuş gözleriyle
Geceye dönmüş tavanına bakıyordu.
Demirin tozuna karışmıştı atölyesi.
Ölümü demirin tozundan beklemişçesine
Soluyordu, Ay’sız odanın havasını.
Kaç kere vurmuştu
demirin kızgınlığına
Asırların sertliğini her yumuşattığında!
Kaç ömür feda etmişti terinin damlalarında!
Yorulmuştu esmer teni
Kızıl ateşin dumanından,
Çekiçten şeklini yitirmiş elleriyle
Ömrünü sayıyordu.
Parmaklarının arasında yıllaşmış demir tozları,
Beyaza dönmüş gözleriyle
Hatırlarına bakıyor zihninin kararmış odalarından.
Atılmış bir beden mi öylece kanepede duran
Yoksa tonlarca demirin büktüğü ömür mü?
Yorulmuştu demirci,
Karanlığın huzur bulduğu atölyesinde
Dinlendiriyordu tonlarca ağırlığında ki bedenini.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder